Roberto Baggio: Ölmek istedim

Tüm zamanların en iyi oyuncularından birisi olarak kabul edilen Roberto Baggio futbolculuk döneminde çok zor günler geçirdiğini söyledi. Baggio bir dönem ölmeyi bile düşündüğünü itiraf etti.

Spor Alemi

19.9.2015 - 13:07

Paylaş:

21 yıllık futbol kariyerinde sayısız sakatlık yaşamasına rağmen yine de dünya futbolunda iz bırakmayı başaran İtalyan efsane Roberto Baggio, Corriero dello Sport gazetesine çok konuşulacak açıklamalar yaptı. İşte Spor Alemi farkıyla o röportaj:

"Futbolu bıraktığım gün kendimi özgür bırakılmış hissettim. Hissettiğim acı artık işkenceye dönüşmüştü. Özellikle son yıllarda artık dayanabileceğimden fazlasını çekiyordum"

"Brescia'da oynadığım dönem (2000-2004) maçlardan sonra iki gün yürüyemiyordum. Maçtan eve döndüğümüde arabamdan çıkarken bile zorlanıyordum. Tek ayağımı dışarı atıp ancak kapıdan destek alarak ayağa kalkabiliyordum. Ancak pazar günü geldiğinde yine sahaya çıkıyordum. Bir sürü ağrı kesici alıp oynuyordum"

"Futbola her şeyimi verdim. Paradoks gibi gelebilir ama bıraktığım gün kendimi çok mutlu hissettim. Daha fazlasını yapamazdım. San Siro'da çıktığım son lig maçında ve Genoa'da çıktığım son milli maçta taraftarlar futbol için yaptıklarımın karşılığını bana fazlasıyla verdi"


Futbol dünyası, Baggio'nun tamamen sağlıklı olduğu bir dönemi göremedi bile... Sağ diz çapraz bağları koptuğunda henüz 18 yaşındaydı. Baggio o sakatlığı bu sözlerle anlatıyor:

"O sakatlık benim futbola 'takdim edilmem' gibiydi. Zaten ne zaman insanların benden 'fenomen' diyerek bahsetmeleriyle havaya girsem realite beni bir şekilde alaşağı ediyordu" 

"Doktorlar dizime baktı ve kafalarını sallayıp bir daha futbol oynamamın zor olduğunu söylediler. Kariyerimde 4'ü sağ 2'si sol olmak üzere toplamda 6 diz ameliyatı geçirdim"

"O yıllarda menisküs tam anlamıyla bir felâketti. Şimdi ise rutin bir operasyon oldu. Bana çok zarar veren ameliyatlar geçirdim. Her defasında bir tünele girdiğimi hissediyordum. Ancak asla tünelin sonundaki ışığa bakmayı bırakmadım"



"En kötüsü de Fransa'da geçirdiğim ameliyattı. Kaval kemiğimden delik açarak yırtılan tendonuma müdahale etmişlerdi. İlaç da alamadım çünkü alerjim vardı"

"İçten yaklaşık 220 dikiş attılar. Can çekişiyordum. Anneme "beni seviyorsan beni öldür" dediğimi bile hatırlıyorum. Hayat boyu hayal ettiği şeylerin ellerinin arasından kayıp gitmesine engel olamayan bir adamın çaresizliğiydi"

"Ameliyat sonrası 15 günde 12 kilo kaybettim. Yemek yiyemiyordum. Tek yaptığım şey çektiğim duygusal ve fiziksel acılara dayanamayarak ağlamaktı"

"Pes etmeyi düşünmedim dersem yalan söylemiş olurum. Çok ama çok karanlık dönemler yaşadım. Ama her defasında kendime ayağa kalkıp mücadeleyi sürdürmem gerektiğini söyledim. Başıma gelenlerden daha güçlü olduğumu ve hayallerimin benim için bir 'diz'den daha önce geldiğini kanıtlamam gerekiyordu"



"Futbol benim için her zaman bir tutkuydu. Banyoya gittiğimde bile futbol topumu yanımda götürüyordum. Çocukken bile Brezilya'ya karşı Dünya Kupası finalinde oynamanın hayalini kuruyordum. Korktum, ağladım, acı çektim... Ve o gün, sonunda geldi. 

"Futbolcu olarak yaşadığım en güzel an neydi? Emin değilim. Sakatlıklar bana her mutlu anın kısa süre sonra silinebileceğin gösterdi. O yüzden kendimi hep yarının bugünden daha iyi olacağını düşünmeye alıştırdım"

"Bana göre kariyerimde attığım en güzel gol Brescia'da oynarken Atalanta'ya attığım aşırtmaydı. Ya da Brescia formasıyla Roma'ya attığım gol"

"Brescia'daki hocam Carlo Mazzone bana çok şey kattı. Bana inandı, her anlamda 4 yıl daha futbol oynamama fırsat tanıdı. Yalancılarla, fırsatçılarla dolu bir dünyada dediği dedik samimi bir insan"

"Oynadığım her takıma saygı ve sevgi duyuyorum. Ancak gerçekten tuttuğum kulüp Boca Juniors"



Baggio, budizme olan inancının zor zamanlarında kendisine çok yardımcı olduğunu ifade ediyor.

"Katolik bir aileden geliyorum. Floransa'da yaşayan budist bir arkadaşım bir gün beni davet etti. İlk başlarda kuşkucu yaklaştım ancak üç gün sonra yolumun bu olduğunu fark ettim"

"İşler yolunda gitmediğinde hep başkalarına kabahat bulur, kendimi de 'kurban' ilan ederdim. O dönemler yanlış düşünüyordum. Amaçlarınıza ulaşamamanızı haklı bir sebebe bağlamaya çalışmanızın anlamı yok. Zaman kaybı. Kaderiniz her zaman sizin elinizde"