France Football: Michel Platini şüphenin gölgesinde

Fransa'nın saygın futbol dergisi France Football'da, 30 Eylül Çarşamba günü FIFA Başkanı Sepp Blatter ve UEFA Başkanı Michel Platini'ye yönelik başlatılan soruşturmayla ilgili geniş bir değerlendirme yer aldı.

Çeviri: Cem Argun

3.10.2015 - 12:13

Paylaş:

Metin: Eric Champel, Zurich ve Philippe Auclair

30 Eylül 2015, Çarşamba, FranceFootball

Fransız futbolunun ikonu Michel Platini’nin adı ilk kez bir ceza davasına karıştı. İsviçre yargısı, Sepp Blatter’in Platini’ye 2011 Şubat’ında 2 milyon İsviçre frangı tutarında ‘haksız ödeme’ yaptığı şüphesiyle soruşturma açtı. Bu iki isim aynı zamanda FIFA Etik Kurulu’nun konuyla ilgili açtığı iç soruşturmasının da odağında yer alıyor. Bu durum Platini’nin 2016 Şubat’ındaki FIFA başkan adaylığını da kırılgan bir zemine taşıyabilir.

FIFA Başkanı 2 milyon İsviçre Frangı ödeyerek, eski gözdesine tuzak kurmak mı istedi?

Para içinde yüzen FIFA’da ay sonları nedense sıkıntılı geçiyor. 27 Mayıs Çarşamba günü İsviçre polisi, dünya futbolunun yedi üst düzey yöneticisini göz altına almak üzere Zürih’teki lüks ‘Baur au Lac’ otelinin resepsiyonuna dayanmıştı. El altından milyonlarca euro götürdüklerinden şüpheleniliyordu. 25 Eylül Cuma günü, İsviçre polisi bu kez FIFA Başkanı Sepp Blatter ve UEFA Başkanı Michel Platini’nin ifadelerini almak için Zürih’in yemyeşil yamaçlarından birine kurulu FIFA Genel Merkezi’ni bastı. Platini aynı zamanda 26 Şubat 2016’da görevden ayrılacak Blatter’in yerine geçmeye niyetli adaylardan biri konumunda. Baskının öncesindeki gece İsviçre İçişleri Bakanı, Blatter hakkında ‘görevi kötüye kullanmak ve haksız kaynak aktarmak’ suçları şüphesiyle ceza soruşturmasına onay vermişti. FIFA Başkanı’nın ifadesi sanık sıfatıyla alındı. Blatter’in, başkanlığını Jack Warner’ın yaptığı Karayipler Futbol Federasyonu’yla FIFA yararına aykırı bir kontrat imzaladığından şüpheleniliyordu. Trinidad yargısının da, dünya sporunun en büyük federasyonunu dört aydır temellerinden sarsan yolsuzluk skandalı kapsamında ABD’nin FIFA eski başkan yardımcısı Jack Warner hakkındaki iade talebini 2 Aralık’ta görüşmesi bekleniyor.


(FIFA eski Başkan Yardımcısı Jack Warner / Foto: AP)

Michel Platini’nin ifadesi ise ‘bilgisine başvurulan kişi’ sıfatıyla alındı. İsviçre hukukunda bu sadece basit bir tanıklık anlamına gelmiyor. Polis, Platini’nin Ocak 1999 - Haziran 2002 arasındaki çalışmalar karşılığı aldığı iddia edilen 2 milyon İsviçre Frangı (1.8 milyon euro) tutarındaki haksız ödeme ile ilgili açıklama istedi. Sepp Blatter, o gece FIFA’nın genel merkezini ancak geç saatlerde, büyük bir limuzinin arka koltuğunda, foto muhabirlerinin patlayan flaşları ve televizyon kameralarının göz alan ışıkları arasında terk edebilmişti. Michel Platini ise daha erken bir saatte arka kapıdan gizlice kaçarak gazetecilerden kurtulabilmişti. Akıl dışı bir senaryoyla başlayan gün için inanılmaz bir final! O gün Blatter’in FIFA yönetim kurulu toplantsı sonrası basın toplantısına katılmak için dünyanın her yerinden 150 gazeteci akredite olmuştu. Bu basın buluşması merakla bekleniyordu, çünkü Blatter genel sekreteri Jerome Valcke’nin gözaltına alınmasından bu yana ilk kez basın karşısına çıkacaktı. Parlak bir kariyere sahip 54 yaşındaki bu Fransız, bir hafta önce çok ciddi ‘haksız kazanç elde etmek’ suçlamarı altında görevden alınmıştı. Valcke, bir pazarlama ajansında danışmanlık yapan Benny Alon’la 2014 Dünya Kupası’nın en iyi maçlarının biletlerinin 3 ila 5 katı fiyatla tekrar satılması için anlaşmıştı. Valcke biletleri temin etmiş ve karşılığında, elde edilen 4 milyon dolar kardan payına düşeni cebine atmıştı. Saat 14:00’te başlaması planlanan, önce 1 saat ertelenen basın toplantısı, nihayetinde iptal edilmişti.

Ödemede kuşku uyandıran gecikme

27 Mayıs Çarşamba, Pandora’nın Kutusu’nun açıldığı gündü. Onlarca yıldır FIFA konfederasyonlarında dönen kirli dolaplar ve dalaverelerin boyutu günışığına ilk kez çıktı. 25 Eylül Cuma günü ise kırmızı kalemle altı çizilecek bir başka tarih. O gün dünya futbolu adeta kafasından vuruldu. FIFA Başkanı zaten yargı mercilerinin hedefinde olmasına rağmen, o güne dek her zaman kendini kurtarmasını bilmişti. Ama bu bu güneşli başlayan sonbahar günü Fransız futbolunun dokunulmaz ikonu Michel Platini’nin başına da yağmur bulutlarınının gölgesini taşımış oldu.  FIFA Başkanı hakkında açılan ceza kovuşturması bir hayli ağır ve pek kaçarı yok. Michel Platini’ye ödenen 2 milyon İsviçre Frangı soruşturma kapsamında. FIFA tarafından, Platini’nin Ocak 1999 - Haziran 2002 tarihleri arasında çalışmaları karşılığı yapılan bu ödeme ‘haksız ödeme’ sınıfında değrlendiriliyor. Fakat en çok ödemenin yapıldığı tarih bir rüşvet olduğu şüphesi uyandırıyor: Şubat 2011, Platini’nin görevinin sona ermesinden neredeyse tam 9 yıl sonra. O dönemde Platini, Blatter’in danışmanı olarak Paris’te bir ofiste yanında 2 personel ile görev yapıyordu. Michel Platini, iyi niyetini belli etmek için, hemen o cuma gecesi bir basın bildirisi yayınladı:

“Tarafıma yapılan ödemeyle ilgili olarak, bu tutarın o dönemki kontrat karşılığı çalışmalarımın karşılığında ödendiğini kamuoyu ve yetkililer nezdinde açıklığa kavuşturmuş olmaktan memnuniyet duyuyorum.”

İletişim danışmanları olayları bu şekilde aksettiren bildiriye imza atarak, hatta biraz da abartarak “Platoş’un”* [lakabı] suçsuz olduğu algısını pekiştirmeyi amaçlamıştı. 27 Eylül tarihli Le Parisien gazetesinde, Paris Saint-Germain eski Başkanı Alain Cayzac, 9 yıl gecikmeyi duyunca Platini hakkında endişelendiğini anlatmış:

“Bir gün Michel bana, 2011’de bir gün uyandığını ve öylece alacağını istediğini anlattı. Zaten o tutarı maliyeye de bildirmişti, elinde belgesi de var."

Jerome Valcke’nin karanlık rolü

Fransızın Fransıza yaptığı bu savunma propagandası yurt dışında pek rağbet görmedi.  Almanlar ve İngilizler Platini hakkında büyük bir kinle saldırdılar (sayfa 27) ve samimiyetini sorgulamaktan hiç de kaçınmadılar. Esasında sorulması da gereken birçok üzücü soru sordular. Özellikle 2 milyon frank’lık bu ödemenin Platini’nin FIFA yönetim kurulu eski üyesi Katarlı Muhammed Bin Hammam’la görüşmesinden bir iki hafta sonra yapılmış olması ciddi şüphe uyandırmıştı. Platini’ye yakın çevrelerden bir kaynağa göre, birçok basın organında da yer aldığı şekliyle “Bin Hammam Michel Platini’den FIFA’da Blatter’e karşı aday olmasını istemiş, Platini bunu reddetmişti.”


(FIFA Genel Sekreteri Jerome Valcke / Foto: AP)

Her ne kadar 2011’de Platini’nin seçilmesi imkânsız gibi gözükse de, Blatter tamamen stratejik sebeplerle de olsa kendisinde sadık kaldığı için onu ödüllendirmek istemiş olabilir miydi? Yoksa FIFA Başkanı, eski gözdesine tuzak kurmak amacıyla mı 2 milyon İsviçre frangı yollamıştı? FIFA, zaten 2018 ve 2022 Dünya Kupası organizasyonlarının tahsisi için açılan soruşturmanın göbeğinde yer alıyor. Başkanın ise bundan çıkar elde etmeyi düşünecek kadar şeytani emelleri var. Ama 2 milyon İsviçre frangı gibi büyük bir tutarın transferine yetkisi yok. Bu tutarda bir ödeme emri önce Genel Sekreter Jerome Valcke’nin becerilerine, sonra da Finans Direktörü’nün onayına bakıyor. Platini’ye yakınlığıyla bilinen Valcke, 2007’de adaylığını destekleyen sıkı dostuna -şu anda elbette böyle değil- ‘asansörü geri yollamak’ istemiş olabilir mi? FIFA’nın eski 2 numarası muhtemel Blatter halefine kıyak mı çekmişti? Platini’nin tüm bu olaylarda herhangi bir kusuru olmasa bile savunma stratejisi şu ana kadar şüpheleri dağıtabilmekten uzak.

FIFA iç soruşturması

İçeriden gelen bilgilere göre ‘bu ikili ilişki ciddi bir sorun teşkil ediyor, Platini’nin açıklamaları pek kimseyi ikna edebilmiş de değil, konu detaylı araştırılmalı.’ Geçen hafta FIFA Etik Kurulu’nda, Yargı Komisyonu Başkanı Hans-Joachim Eckert, Soruşturma Komisyonu Başkanı Cornel Borbely ve Denetim ve Seçim Komisyonları Başkanı Domenico Scala’nın bir araya geleceği bir toplantı planlanmıştı. Etik Kurulu sözcüsü Andreas Bantel, “Eğer bir şüphe oluşmuşsa soruşturma komisyonu resmi bir soruşturma açabilir” diyor. Le Monde gazetesinin yayınladığı haberlere ve sonradan bize de konfirme ettiklerine göre, hemen Cumartesi akşamı FIFA Etik Kurulu tarafından Blatter ve Platini hakkında bir iç soruşturma başlatılmış. Bir görevden alma, tedbiren de olsa söz konusu olursa FIFA Başkanı derhal istifa etmek, Platini ise UEFA Başkanlığını bırakmak zorunda kalacak, Şubat 2016’da da FIFA Başkanlığı seçimlerinde aday olamayacak. Tam anlamıyla deprem!


(UEFA Başkanı Michel Platini & FIFA Başkanı Sepp Blatter / Foto: AP)

FIFA Başkanı’nın yakın çevresinden gelen açıklamalar ise “İstifa etmeye niyeti yok ve durumdan hiç endişeli değil, gayet sakin” şeklinde. Blatter zaten görev süresini tamamlamak üzere ve şubatta görevi devredecek. Başına ne gelirse gelsin, o artık geçmişte kaldı. Durum Platini için ise daha karışık. Görevden alınma durumunda adaylığı birçok şekilde engellenebilir. FIFA’yı oluşturan 209 federasyonun beşinden destek mektubu almak (FIFA Adaylık Statüsü 24.1 madde) onun için bir sorun teşkil etmiyor. Ancak her aday gibi, onun da geçmesi gereken, şartları oldukça sıkı bir Etik Kurulu “dürüstlük testi” söz konusu. Bu kurulun bilgelerini, FIFA etik kurallarını ihlal etmediğine dair ikna etmekte zorlanması muhtemel. 

Sarkozy’nin baskısı, ABD’ye verilen söz

FIFA etik kurallarının 14. maddesi, üyelerinin devlet yetkilileri, ulsal ve uluslararası kurumlar, dernekler ve oluşumlarla olan ilişkilerinde tarafsız kalmaları gerektiğininin altını çiziyor. Bu durumda döenmin Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin 23 Kasım 2010’da Elysée Sarayı’ndaki yemekte Platini’ye yaptığı baskı nasıl değerlendirilecek? Platini, davetli olduğu o yemekte Katar’ın kraliyet ailesinin ileri gelenleriyle karşılaşmış olmanın şaşkınlığını yaşamıştı. Bu baskı karşısında Platini’nin dik duramaması -ki geçtiğimiz hafta kendisi de yarım ağızla bunu dile getirdi- bu 14. maddeyi ihlal sayılmayacak mı? 14 Mart 2013’te, FIFA Etik Kurulu Soruşturma Komisyonu Eski Başkanı Michael Garcia bu tür olası bir anlaşmayı soruşturmanın görevlerinin arasında olduğunu bize ifade etmişti. FIFA’nın kısa bir özet dışında yayınlamadığı raporunda Garcia’nın bu konuda yazdıkları gizemini koruyor. Platini’nin oğlu Laurent’ın Katar sermayesi tarafından kontrol edilen bir şirketin başına atanması da yine FIFA etik kurallarının çıkar çatışmalarını düzenleyen 19. maddesiyle ters düşmüyor mu? Burada bir sebep-sonuç ilişkisi ispatlamak zor da olsa, neticede bu görevlendirmenin zamanlaması da kafa karıştırıyor. Etik Kurulu’nun çalışma yöntemleri adeta kapalı kutu. Ancak, niyetlenirlerse bunun gibi eski defterleri açmaya tam yetkililer.

Platini’den gazetecilere:

“ABD’ye oyumu onlardan yana vereceğime söz vermiş olabilir ama neticede fikir değiştirmiş olabilirim”.

Birbirlerini iyi tanıyan ve takdir eden Michel Platini ve Zico perşembe öğlen bir araya gelmişti. 1983 ve 1985’te, Platini Juventus’ta, Zico da Udinese’de oynarken yolları İtalya’da kesişmişti. O dönem ikisi de mutsuz kahramanlardı. 1986 Dünya Kupası Fransa - Brezilya Çeyrek Final’inde Zico bir penaltı kaçırmış, Platini ise net bir gol poziyonunu değerlendirememişti. Baur au Lac otelinde karşılaştıklarında karşılıklı duygu dolu anları akıllı telefonlarıyla anı yakalayan bir kaç meraklının gözünden kaçmamıştı. Ketum bilinen Platini o gün iyi bir ruh halinde olduğu için mi inanılmaz sırlarını ifşa etmişti? Bu anın biraz öncesinde otelin lobisinde iki gazeteciyle karşılaşan Platini, kendisine yöneltilen Katar ve Elysée ile ilgili sorulara İngilizce dürüst ve spontan cevaplar vermişti:

“ABD’ye oyumu onlardan yana vereceğime söz vermiş olabilir ama neticede fikir değiştirmiş olabilirim.”Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Sarkozy ve Katarlılarla görüşmesine ise her zamanki gibi “Sarkozy benden Katar’a oy vermemi istemedi” demiş ama gülümseyerek “Öyle yapmamın iyi olacağını düşündüm” diye de eklemişti. 

Zwanziger’in ithamları

Theo Zwanziger için bu davranış kesinlikle 14. maddeyi ihlal eden bir suç. Alman Futbol Federasyonu eski başkanı ve FIFA Yönetim Kurulu eski üyesi olarak bu bulgunun net olduğunu, kınanmasını gerektiren bir durum olduğu için, Platini’nin oyunun iptal edilmesi gerektiğini söylüyordu. Blatter’e yakınlığıyla da bilinen Zwanziger bunu bir kaç defa sözlü olarak tekrarlamıştı. Ancak Der Spiegel’e göre Zwanziger, konuyla ilgili Düsseldorf yerel mahkemesinde açılan davada bu düşüncelerini 22 sayfalık bir belge halinde sunarak yazılı olarak ilk kez dile getirmiş oldu. Bugün emekli konumunda olan ve aktif bir görevi bulunmayan bu eski avukat Katar’ın spor dünyasındaki girişimlerini, her türlü sportif etiğe ayırı şekilde yayılan kanserli bir tümöre benzetmiş, Katar Futbol Federasyonu (QFA) kendisine dava açmıştı. O da avukatıyla birlikte iddialarını savunduğu bir rapor kaleme almış ve bu davanın geri çekilmesini talep etmişti. 6 Şubat’ta Düsseldorf’taki duruşmada Zwanziger aralarında Blatter ve Platini’nin de bulunduğu yedi tanığın ifade vermesini talep etti. Savunma dilekçesinde Zwanziger, “Platini’nin bu konuda temiz ve tarafsız bir karar vermesi beklenemez” diyor.


(FIFA Yönetim Kurulu eski üyesi Theo Zwanziger / Foto: AP)
 

"Platini kendini Blatter sistemine alternatif olarak gördü. Ancak geçen haftaki olaylar gösterdi ki, o da kendini arka planda çevrilen işlerden soyutlayamamış"

Bu suçlamalar haziran başında Blatter Welt am Sonntag gazetesinde Katar 2022’nin tahsisiinde Fransa ve Almanya tarafından politik müdahale yapıldığı iddialarını yalanlamıştı. Zwanziger raporuna hem Platini’nin, hem de FIFA Sağlık Kurulu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Michel D’Hooghe’un oğullarıyla ilgili iddiaları dahil etmişti. Onun da diğer 3 Avrupalı gibi Katar lehine oy verenlerden olduğu tahmin ediliyor. Ocak 2011’de, Laurent Platini, Qatar Spor Yatırımları (QSI) tarafından Avrupa şubesinden sorumlu kıdemli müdür olarak atanmıştı. Bu şekilde futbolda Nice ve ragbide Biarritz ve Toulon için spor malzemeleri üreten ama piyasanın devlerine diş gösteren Burrda Sport’un da yöneticisi olmuştu. Doktor olan Peter D’Hooghe ise bu olaylardan kısa bir süre sonra Doha’da bir hastanede oldukça yüklü bir maaşla işe başlamıştı. Zwanziger D’Hooghe’un etik dışı davrandığını iddia etmesine rağmen, Belçikalı daha önce Etik Kurulu tarafından aklanmıştı. Şubat 2015’te, Kurul D’Hooghe’un ne 19. maddeyi, ne de başka bir FIFA etik kuralını ihlal ettiğine kanaat getirmişti. 

Blatter’in kaybedecek bir şeyi kalmadı

2007’den bu yana UEFA’daki başarısına güvenerek FIFA adaylık kampanyası için oldukça erken yola çıkan Platini’nin, bunu Blatter ile olan bağlarını unutturmak için yaptığı ortada. Futbol dünyasının eski iyi dostları, bugün iki ucu kirli değnek bir olayla karşı karşıyalar. Kötü senaryoda görevden alınacaklar ve çöküşleri hızlı olacak, iyi senaryoda ise itibarları kirlenecek. Bu durum şubat sonu emekli olacak FIFA Başkanı Blatter’in pek de umurunda değil. Platini içinse çok daha ciddi sonuçları olacak. Dürüstlüğünü ortaya koyarak, kendini Blatter sistemine alternatif olarak göstermiş, politikadan çok futbolla ilgileneceğini belirtmişti. Geçtiğimiz hafta yaşananlar gösterdi ki, o da gizli saklı kumpaslar ve ittifaklardan kendini soyutlayamamış. FIFA’da kurulan reformlardan sorumlu geçici bir yönetişim kurulunun eski başkanı Mark Pieth ise “Mayıs ayında olaylara bulaşmamış, FIFA dışından geçici bir başkan atamamız gerekirdi. Katar’a verdiği oy sebebiyle sorgulanan Platini gerçekten statükoyu değiştirmek istiyor mu?” dedi. Bu çok ünlü İsviçre Hukuku uzmanı, Blatter’in görevden alınması durumunda geçici başkanlığın hâlâ söz konusu olabileceği görüşünde, hatta geçiş dönemi için Theo Zwanziger’in ismini öneriyor. Bu öneri Issa Hayatou’yu geçici başkan olarak atanmasının da önüne geçebilir. Afrika Futbol Konfederasyonu (CAF) Başkanı Hayatou, asbaşkan olarak bu geçici görev için en kıdemli kişi olmasına rağmen onun da adı ve itibarı kamuoyu nezdinde zedeli. Başka ufak tefek sıkıntıların yanı sıra esas Katar eski medya sorumlusu Phaedra Almajid tarafından, oy karşılığı CAF’a bir buçuk milyon dolar bağış istemekle suçlanmıştı (Bkz. FranceFootball, 9 Aralık 2014). Hayatou elbette bu iddiaları kesin bir dille yalanlamıştı.

Prens Ali Atakta

Platini’nin rakipleri eğilimlerin bu şekilde alt üst olmasından oldukça mutlular. Liberya Federasyonu Başkanı Musa Hassan Bility, Blatter ve Platini’nin görevden alınması gerektiğini ifade etmiş. Bir başka aday, Ürdün Prensi Hüseyin Bin Ali ise şu sözleri içeren oldukça saldırgan bir bildiri yayınlamıştı: “FIFA’nın güvenilirliğini yeniden tesis edecek yepyeni bir yönetim anlayışına olan ihtiyaç hiçbir zaman bu kadar bariz ortaya çıkmamıştı. Geçmişi değiştiremeyiz, ancak federasyonların skandallardan ve soruşturmalardan endişe duymaları yerine futbola odaklanacakları bir gelecek inşa edebiliriz.” Prens Ali, mayıs ayında kendisini Blatter’e karşı adaylığa ikna eden ve kendi adaylığını gizleme amacında olan Platini tarafından yem olarak kullanıldığını ve ihanete uğradığını düşünüyor ve şık olmayan bir şekilde ortada bırakılmayı pek hazmedememiş görünüyor. İskoçya Federasyonu da cumartesi akşamı tarafını net şekilde belli etmişti. CEO, Stewart Regan daha önce, Platini’ye destek vermiş olduklarını ancak bugün daha fazla bilgiye ihtiyaç duyduklarını ifade etmiş, “En garip bulduğum nokta ise 2 milyon franklık ödemenin 9 yıl sonra yapılmış olması. Bu konunun aydınlatılması gerek” diye eklemişti. Hatta İskoçya Federasyonu’nun bir yönetim kurulu üyesi daha da ileri gitmiş, The Scotsman gazetesine bu gecikmenin açıklanamaz olduğunu, bu ödemeyi yapmak kadar almanın da hukuk dışı olduğunu belirtmişti.


(Ürdün Prensi Hüseyin Bin Ali / Foto: AP)

Dünyanın çatısına çıkmak ve FIFA Başkanlık tahtına kurulmak konusunda her zaman kararlılığını koruyan Michel Platini ise çareyi 209 üye federasyona bir elektronik posta göndermekte buldu. Bunu yaparken kendini izah etmek ve dünya futbolunu yönetmek için hâlâ meşru bir aday olduğunu göstermek amacındaydı. İkna olduklarını ve onun hâlâ FIFA’nın ahırlarını temizleyebilecek beyaz atlı şövalye olduğuna inanmalarını umuyor. İşlerin pek de öngördüğü gibi gitmediği ortada.